”Şükran duyulacak şeyleri sayabilmek en zor aritmetiktir.” – Eric Hoffer

Gerçek, Bir'likte. Dönüşüm, kararlı bir güç gerektirir.
Sevginin ne olduğunu bilmiyoruz. Ancak sevginin ne olmadığını biliyoruz. Sevilmek ile ilgilenmekten sevmeye önem vermediğimizden, veremediğimizden kayıplar, ayrılıklar, yalnızlıklar yaşıyor olabilir miyiz?
Elimizde var olan şeylerin farkında değiliz. Dolayısıyla eksikliklerimizin farkında olamadan arzudan arzuya keyif almanın peşindeyiz. Anlık yaşadıklarımız bizi daha da mutsuz ediyor olabilir mi? Yorgun, çaresiz…
Peki,
Ne arıyorsunuz?
İlişkilerinizde sınıflandırdığınız belki de keskin sınırlarla ayırdığınız ilişkilerinizde tam olarak neyi arıyorsunuz?
Onları seviyor musunuz?
Sevgi, sevmek sizin için ne demek ki, siz ne yapıyorsunuz ve neyin doyumunu arıyorsunuz?
Onları sevmek derken nelerden, kendinizden hangi tavizleri verebiliyorsunuz? Neden?
Onları haklı çıkarabiliyor musunuz?
En sevdiklerim diye ayırdığınız kişiler ve diğer kişiler arasındaki dengeyi nasıl sağlıyorsunuz?
Sevgisizlik, sevememek en büyük problem. Kafa karışıklığı yaratıyor.
Kafa karışıklığı bir hediyedir. Şimdi değişmek için bir yerimiz var demek ki, düşünüp araştırırız. Bunu yaparken de eksikliğimizi keşfederiz. Fark edeceğimiz en önemli nokta çaba sarf etmek için gücü sevdiklerimizden alırız. Böylece içimizden yükselen hislerle minnettarlıkla niyet ederiz.
Ve… Sevmek için daha çok neden ararız. Böylece bütünleşme yolunda, gerçek bağ kurmaya ilerleyebiliriz.
Yalnızız. Yalnızlığı kim seviyor ki?
Kimler sevginin gücünü keşfetmeye hazır?
Arzu Aykın

arzuaykinofficial için bir cevap yazın Cevabı iptal et