”Bir sorun elinizden gelenin en iyisini yapabilmek için karşınıza çıkan fırsattır.”
– Duke Ellington

Gerçek, Bir'likte. Dönüşüm, kararlı bir güç gerektirir.
Merhaba,
Hayatın, size, ihtiyacınız olanı mükemmel bir biçimde vermek için uğraştığına inanıyor musunuz? Gerçekten inanmaktan bahsediyorum. Bugüne kadar öğrendiklerinizi sorgulamaya başladığınızda inanç ile ilgili tüm yargılarınızın da dönüştüğüne tanıklık edeceğinizi yazabilirim.
Zihin bir şeye tutunmak ister. Ego; hayatta kalmak, kendini muhafaza etmek, korumak üzerine bir yazılımdır. Burada, tüm insanoğlunun ortak olduğu ruh halini nasıl dengeli, dingin hale getireceğine dair yani insana dair bir bakışla, bir kaç sözün, uygulanabilir eylemlerin keşfi için gerek olan şey çabadır.
Bunun için yeni bir anlayış gereklidir. Bunu doğa bize her an hissettirir, gösterir, duymamız için bizleri tetikler. Doğanın var olan ritminin üzerimizdeki olumlu etkisini çoğumuz hissederiz. Bu hissin sürekliliğini sağlamak isteriz. Ancak sağlayamamak bizler için bir sorun olabilir mi? Hatta stres kaynağı?
Artan olumsuz koşulların birlikteliğinde stres yönetiminde insanın fiziksel koşullarını da zorladığını söyleyebilir miyiz?
Hayatın bir ritmi var. Peki, sizin ritminiz nasıl?
Hayat kavramına yüklediğiniz anlam ile ritmine uyum sağlamak adına yaptığınız, yapmaya çalıştığınız hatta sürüklendiğiniz, kendinizi sürüklediğiniz bir kaç araçlarınız vardır.
Aradığınız tam olarak nedir ki çoğu zaman iyi his halini sürdüremiyorsunuz?
Sorun dediklerinize ve sorunlara bakış açınızı değiştirmekten kaçınmak olabilir mi? Bilemiyor olabilir misiniz?
Buna, daha yakından, spesifik bir yaklaşım gerektirir. Sorgulamak, araştırmak, analiz etmek, referanslarınızı keşfetmek gibi… Ancak içinde bulunduğunuz koşul içerisinden doğru cevaplara ulaşabilir misiniz ki?
Sizin, arzularınızın büyüklüğüne göre gerçek bir çerçeveye ihtiyacınız olabilir mi? Çerçeve doğru kararlar almanızı ve netleşmenizi sağlar. Dolayısıyla hayatınızın tüm alanlarında tam gaz ilerleyebilirsiniz.
Bu süreci bilinçli yaşamak sizin için nasıl olurdu? Ne hissederdiniz?
Ceviz ve nar zamanı…
Her şeye rağmen haz almak uğruna tatmaya devam etmek mi ya da doğrularınıza göre kullanmayı mı isterdiniz?
Barış sizinle olsun. Sevgiler, saygılar.
Arzu Aykın

Yorum bırakın