
Gerçek, Bir'likte. Dönüşüm, kararlı bir güç gerektirir.
Merhaba,
Şimdi size bir istatiksel bilgi vereceğim. Verilerin niceliğinin bir önemi olmadığını da belirterek: ” Akciğer kapasitemizin yalnızca %13’ünü kullandığımız söylenir. Bu oksijenden fena halde yoksun olduğumuz anlamına gelir! Söylendiğine göre beyin kapasitemizin de %13’ünü kullanmaktaymışız. Bu demektir ki hakikaten aptalız! Herhangi bir anda yaşadıklarımızın ancak %13’ünün farkında olduğumuz, bilincimizin büyük bölümünün biz farkında olmadan işlediği söylenir. Bu demektir ki genellikle mışıl mışıl uyumaktayız!…” (Michael Brown)
Ancak gün içinde arada bilinçli ve tutarlı bağlantılı nefes almayı alışkanlık haline getirmeye başladığımızda; odaklanma, dikkat algımız gelişir. Hayatımızın daha önce algılayamadığımız yönlerini fark etmeye başlarız. İçimizdeki dahi uyanır…
İnsan olarak bu deneyime yani bağlantılı nefes alışkanlığına sahip olmakla birlikte, solunum ve nefes arasındaki ilişkiden uzaklaştıkça fantezi ve gerçeklik algısında da kayboluruz.
Eksiklik diye tanımladığınız ve aradığınız tam olarak ne?
Nereden geliyor, nereye gidiyorsunuz? Bugüne kadar öğrendiğiniz tüm bilginin bütünlüğünde insana dair yaklaşımınızı, kendinize yaklaşımınızı sorgulama sizi nereden nereye getirdi ve nereye gidiyorsunuz?
İnsanın içinde büyüyen boşluk hissi ve evrimleşen doğamızın katmanlarında açığa çıkmayı bekleyen ne? ”Ne” ‘ye dair ne zaman, nerede, karşılıklı sorumlulukla gerçekten ciddiyetle nasıl bir yaklaşım içerisinde oluyor ya da olacaksınız?
İnsanın bütünlüğünde bireysel tek taraflı bakışına bir çare olarak sizin yaklaşımınız nasıl? Mevcut araçlarınız, yeteneklerinizle…
En iyi dileklerimle. Sevgiler, saygılar.
Arzu Aykın

Yorum bırakın