”Güzel günler sana gelmez. Sen onlara yürüyeceksin.” -Rumi

Gerçek, Bir'likte. Dönüşüm, kararlı bir güç gerektirir.
Genel olarak, insanın her günü aynı gibi hissettiren bir koşuşturmadan ibarettir. Çoğunlukla öyle hissederiz. Öyle ki içinde bulunduğumuz hislere yönelik karşılıklı konuşmalarımızdaki tavsiyelere ”Hiç zamanım yok ki.” diye biten bahaneler günün daimi süsü gibidir.
Bu ne iyi, ne de kötüdür. Sadece önem verdiklerinize göre düşünülmesi, araştırılması gereken bir durumdur.
Aynı gibi hissi nereden gelir?
Aslında gün içinde birçok histen hisse geçiş yaparken buna bağlı bir kaç da izlenim alırız.
Tetikleniriz.
Kişinin belki de uzun zamandır düşündüğü bir eyleminde netleşerek kararını verdiği bir andır. Belki de geri durduğu ya da zihin alanına gelen yeni fikirlerle yeni ya da kenarda bekleyen bir şeyin vizyonunun şekillendiği bir andır. Yani denilebilir ki kişinin içsel gözlem yeteneğini geliştirmesi, ilerlemesi için önemli bir unsurdur.
İnsan sürekli gelişen bir varlıktır. Kişi içinde bulunduğu koşullarda değerlerine, amacına, vizyonuna göre ya da üzerinde hissettiği baskının etkisinde daima gelişmeye zorlandığı bir stratejisi vardır. Bunu yaşamınızın bir ya da bir kaç alanında yapıyor olabilirsiniz. Belki de tamamında da yapıyor olabilirsiniz.
Yaklaşımınız Hayat’tan nasıl desteklendiğinize, çevrenize ve niteliklerinizi nasıl kullandığınıza v.b. bağlı olarak değişebilir.
Bir güne nasıl başlarsınız?
Gün ortasında neyin eksikliğini hissedersiniz?
Günün sonunda elde ettiğiniz nedir?
Ve…
Buna bağlı bir sonraki gün için nasıl hazırlık yaparsınız? Neden?
İç gözlem yeteneğiniz hangi niteliklerinizi geliştirmenizde size yardımcı olmaktadır?
Geliştirdiğiniz niteliklerinizde yaptıklarınız ile siz ve tanımladığınız herkese nasıl bir fayda yaratıyorsunuz?
Her gün ve her gün…
Nasıl bir niyete sahipsiniz?
Arzu Aykın

Yorum bırakın