”Okunacak en büyük kitap insandır.” Rumi

Gerçek, Bir'likte. Dönüşüm, kararlı bir güç gerektirir.
Bugün sabahın erken saatlerinde yığın yığın kalabalıkların içinde yönü belki bir yola düştüm. Görünen o ki insanlar hâlâ uykulu, düşünmeksizin kendini otomatik eylemlere bırakmış bir grubun içindeydim. Hissettiğim benim için bir gün, diğerlerinin her gün tekrar ettikleri bir eylemler dizini gibi sanki. Yanılıyor olabilir miyim?
Beklerken…
Güneş en yüksek seviyeye doğru yükseliyor. Koşuşturan, kimsenin kimseyi görmediği bir yerde birlikteyiz.
Beklerken…
Nasıl sorusunun cevabından tatmin olmayan, o yolun deneyiminden yoksun, endişeli bekleyişi ile aşağı yukarı hareket eden bir kaç kişi belirsizlikten son derece rahatsız gözler ile tam o an göz göze geliyoruz.
Beklerken…
Göremediğimiz nedir ki bu endişeli bekleyiş içinde tahammül edemediğimiz hisler içindeyiz? Görmeyi umut ettiğimiz nedir ki doğruca ilerliyoruz?
Herkes birbirine bağlı ve bağımlıdır.
Ancak gözlere çöken kibir, gurur besbelli bizleri alçakgönüllü olmaktan uzaklaştırdığından habersiz bir hâldeyizdir.
Niyetler, beklentiler sadece kendine yönelik olduğunda aldığımız, verdiğimiz hizmetlerden diğerlerini ne kadar memnun edebiliriz ve memnun oluşlarından biz memnun olabiliriz?
Ne kadar da uzak olduğumuz bir düşüncenin fantezisini kurarken ve diğer herkes gibi beklerken yaşamdan bir kesit, kesitin hissettirdikleri diyerek içten bugün bir kaç söz yazmak istedim.
Barış sizinle olsun.
Arzu Aykın

Yorum bırakın