”Hiç bir şey değişmez, biz değişiriz.” – Henry David Thoreau

Gerçek, Bir'likte. Dönüşüm, kararlı bir güç gerektirir.
Bir gün, farkına varırız.
Tüm insanlığın sorduğu muhteşem olan, keşfedilmeyi bekleyen soruları sorarız; kendimize, diğerlerine.
Bilmek isteriz. Öğrenmek isteriz. Önceleri bilgiyi almakla ilgiliyizdir. ”Bilgi güçtür.” gibi düşüncelerin peşindeyizdir. A. Maslow’un ”İhtiyaçlar Hiyerarşisi” prensiplerini biliriz. Bilmediğimiz, bilemediğimiz yaşantımızın alanları ile ilişkilendiremeyişimiz ve bütünlük hissidir. Ne olmadığını, ne olduğunun ilişkisinden habersiz bir haldeyizdir. Ezberden konuşuruz. Oysa bizler hissi varlıklar olduğumuzu da biliyoruz. Ancak ne yaptığımız ne yapmadığımız da ortadadır.
Amaçtan eksik, bilinçsizce risklerin içinde kayboluşumuza tanıklık ederiz. Ne zaman? Tamamen çaresiz kaldığımızda. Birilerini taklit etmeyi bırakır, sorgulamaya başlarız. Bu durum pişmanlıkların artık hiç fayda etmediği bir durumdur. ”Tekrar başlarsın.” vb. söylemlerinin hiç etki etmediği bir noktadır. İşte o noktada zihin hayatta kalmak, hayatta varlığını sürdürmek için, içten içe bir neden arar.
Yapabilenin az olduğu da ayrı bir durumdur.
Her birimizin bir hayat amacı vardır. En yüce önem verdiğimiz şeyler ile birlikte bir stratejimiz de vardır. Bunu bilinçli ya da bilinçsiz yaparız.
İçinde bulunduğumuz ben diyeyim zaman siz deyin dünya bizleri sıkıştırırken bilinçli eylemler yapmaya ihtiyaç duyuyoruz. Dışarıyı kontrol edemeyiz. Kendim dışındaki hiç bir şeyi kontrol edemem. Bu gerçeği de biliriz. Ancak bunu anlamaktan da yoksunuzdur. Hatada ısrar ediyoruz.
Oysa ki hayatımızda değişim istiyorsak ısrarcı olmamız gereken yer başka bir yerdedir.
Aramaya başlamak için ihtiyacınız olan nedir?
Barış sizinle olsun.
Arzu Aykın

Yorum bırakın