BÜTÜNÜN DENGESİ

”Yaptıkların o kadar yüksek sesle konuşuyor ki, ne söylediğini duyamıyorum.”

– Ralph Waldo Emerson

Gerçek, Bir'likte. Dönüşüm, kararlı bir güç gerektirir.

Gerçek nedir?

Tüm varoluş denilen realitede nedir farkındalık?

Kişinin bakışından Gerçek’i fark etmesi ne kadarı mümkündür?

Nasıl mümkündür?

Çeşitliliğin bolluğu kişiye ne gösterir?

Buradan ne edinilir?

Neyi fark etmeyiz, fark edemeyiz? Neden?

Günlük hayatımızda uyuyup uyanınca ne değişir, ne değişmez?

Bu dünyada kendinizi ne olmak için ne yaparken buluyorsunuz? Hislerinizi nasıl tanımlarsınız?

Her seferinde… Her seferinde… Daha fazla… Daha fazla…

Bitmeyecek bir ıstırap gibi… Belki de doldurulamayan ne ise zevk alırken buluyorsun kendini!

Arayıcı neyi arıyor? Bir yerden bir yere durmadan, bıkmadan… Derken yorgun, bitkin, çaresizlik içerisinde, içsel boşluk hissinde. Haykırışlar, ağlamalar, her düşmeden daha da parçalara ayrılan nedir ki ona itiş gücü veren, yerden kalkmasını sağlayan… Nedir?

Yeni bir anlayış eksikliği belki!

Ayakları çıplak, belirsiz yaşam çizgideki çakılların bedenindeki ıstırabından yükselen yeni bir anlayış!

Zihninde dönen anlamını edinmediği bir çok tekrarlanan mantraların vasıtası ile belki de!

Hayat senden ne istiyor?

Gözlerinin gördüğü, kulaklarının duyduğundan ne kadar emin olabilirsin ki?

Belki yazıyor, belki de resmediyor, şekil veriyor, yaratıyorsundur. Belki de öylece çalışıyorsundur. Her ne yapıyorsan sonuç*sebep ilişkisini doğru kurduğundan nasıl emin olabilirsin? Tüm çaban kendi varlığın ve kendini korumaktan ibaretken nasıl emin olabilirsin?

Dışında olan nedir? Nasıl bilebilirsin? Nasıl mümkündür?

Sana kim/ne rehberlik ediyor?

Hayat senden ne istiyor?

Ve…

Sen ne yapıyorsun? Ne hissediyorsun?

Belki de tekrarlanan yalnızlık, sevgisizlik ve benzeri hikayelerinde…

Arayıcı!

Nedir aradığın?

Barış sizinle olsun.

Arzu Aykın