”Dünyada var olan tek anormallik; sevme kapasitesine sahip olmamaktır.” -Annis Nin

Gerçek, Bir'likte. Dönüşüm, kararlı bir güç gerektirir.
”Hediye almayı kim sever?”
Soruya iki yönden cevap aradığımızda tecrübelerimizden biliriz ki birisinin verdiği haz diğerine göre daha kalıcı ve unutulmazdır.
Sizce hangisi?
Yaşadığımız bu dünyada hediye dediğimizde aklımıza gelen paketlenmiş bir kutudan ibaret olabilir.
Ancak bu yeterli olmasa gerek ki insanın ilişkilerindeki mutluluk arayışı dünyanın son resminde gördüğümüz, hissettiğimiz, duyduğumuz, dünyanın üzerindeki insanlığın başarısız olduğudur.
Şimdi kişinin eksikliğinden düşünmesi için bir yeri vardır. Fark etmeyiz, ancak Hayat bizi ihtiyacımıza göre her an destekler.
Dünyanın bir çok yerinden yükselen neyin ortaya çıkışıdır? Neyin ihtiyacı, özlemidir? ”Hata görendedir” prensibine göre her birimiz sormalıyız:
”Şimdi neyi arzuluyorum?
Neden?
Bu özlemim öncelikli değerlerime nasıl katkı sağlıyor?
Ne yapıyorum?
Bunu yaparak neye sahip oluyorum?”
Hediye vermeyi kim sevmez? Neden?
En iyi dileklerimle.
Arzu Aykın

Yorum bırakın