” Dalgaları durduramazsınız ama sörf yapmayı öğrenebilirsiniz.” Jonn Kabat-Zinn

Gerçek, Bir'likte. Dönüşüm, kararlı bir güç gerektirir.
Merhaba, nasılsınız?
Hırs, hırslı, hırssız, hırsız bu kavramlar hayatın içinde popülerliğini hiç yitirmezler. Alçaltıcı, yüceltici konuşmalarımızın baş kahramanıdırlar. Bir bakışla duyguya ve söylediklerimize bakacağız.
Yazıya bir mini bir pratikle başlıyoruz. Sakin bir yer, tüm dikkatinizle, hayal kırıklığına uğradığınız bir an’a gidin. Ne yaptığınızı, ne düşündüğünüzü, ne hissettiğinizi izleyin, gözlemleyin, mümkünse not alın.
Sabit düşünce tarzına sahip insanların söyledikleri, konuştuklarından bazılarından örnekler: “Reddedilmiş gibi hissederim.” “Tam bir fıyaskoyum.” ”Aptalım.” “Eziğin tekiyim.” “Değersiz ve aptal hissederdim, herkes benden daha iyi.” “Pisliğin tekiyim.” Başka bir deyişle, kendi yeteneklerinin ve değerlerinin doğrudan bir ölçüsü olarak algılanıyor.
Hayatlarımız üzerine konuşmalara örnekler: “Hayatım acınacak halde.” “Doğru düzgün bir hayatım yok.” “Yukarılarda birileri beni sevmiyor.” “Dışarıda beni alt etmek isteyen bir dünya var.” “Kimse beni sevmiyor, herkes benden nefret ediyor” “Hayat adil değil ve bütün çabalar faydasız.” “Hayat rezalet. Ben aptalım. Başıma iyi hiçbir şey gelmiyor.” “Bu dünyadaki en şanssız insan benim.”
İfadeler tanıdık değil mi? Biraz önce yazdığınız not aldıklarınızdan bazılarıyla uyumlu mu?
Yaşanan hayal kırıklığında sizi tetikleyen eylem, eylemsizlik, özellikler olarak aklın muhakeme gücünü de kullanarak şimdi bu durum olayı daha incelikli inceleyelim. O an’ dan itibaren bu eylem yada özellik size nasıl avantajlar sağladı? Nasıl hizmet etti? Bu çalışmayı tamamladığınızda bakış açınızdaki değişimi fark edebilir, kendinizde hafiflik hissedebilirsiniz. Gürültünün içinde gelişen özgürlüğe kucaklamış olursunuz! Yeni düşünceniz nedir? Fark edin lütfen.
Düşünce kalıpları güçlü inançlardır. Zihinde olur ve zihinde olanı değiştirmek mümkündür. Potansiyelinizi açığa çıkarabilirsiniz.
Peki, hemen bir soru; potansiyel dediğimiz şey, kişinin herhangi bir şeyi yapabilme yeteneğini çaba göstererek zamana karşı geliştirmesi değil midir? Çabanın ve zamanın bir kişiyi ne zaman ve ne biçimde geliştireceğini nasıl bilebiliriz? Potansiyelimizi muhakeme etmek için neler yapıyoruz? Bunun diğer adı gelişmek; merak en itici gücümüz ve durdurulamaz bir gelişme, ilerleme arzusu potansiyelimizi açığa çıkarır. Bunun için stratejik bir plana ihtiyacımız vardır. Farkında olalım ya da olmayalım her birimizin bir planı vardır. Bilinçli olmak, sınırlarımızı aşmamızda bize rehberlik eder. Sınırlar, sabitlik ya da farkındalık eksikliği duygu yükleri olarak sistemimizde bizi kendi yarattığımız zindana hapseder. Çıkmak mümkündür. Doğru soruyu sor, korkusuzca meydan oku sınırları koyan kendine, sınırlarına. Bunu yapmak sizi daha çok Siz yapar. Yine geldik ”Kendi Olma” ‘ya.
Kendini bilmek, tüm var olanın, deneyimlenenlerin ardındaki deneyimlenenlere varlık verenin kim olduğunu aramak, keşfetmektir. Değişimin ardında değişmez saf Özne’ye, saf bilince, Öz’e ulaşmaktır. Kendin olmaktır. ” … Beni bende demem bende değilim, Bir Ben var bende Benden içeri…” Yunus Emre.
Amacınızı ve o amacı gerçekleştirme yolunda kararlı olabilmek için neler yapabilirsiniz? Tam ve bütün potansiyeliniz için hangi adımları atabilirsiniz? Hangi araçlar size destek olur? Zor gibi görünse de (ki yalnız başına yapmak başlangıç için zordur) gerçekçi, işe yarayan stratejik planınızı somutlaştırmaktır. Bu bir şeyi ne zaman, nerede ve nasıl yapacağınızı anlatan hayalinizde canlandırabileceğiniz aksiyon planları sürecin içerisinde evren yasalarından akış, refah, niyet gibi yasaların da farkındalığında başarı kendiliğinden gelir. Kendinize sabırla, anlayışla, merkezinizde kalarak… Destek alın.
Sevgi ve saygılarımla.
Arzu Aykın
“Hiçbir şeyi riske atmamak, aslında her şeyi riske atmaktır. Problemlerinizi onu yaratan bakış açısıyla çözmeye çalışmanız deliliktir.” Einstein

Gerçek, Bir'likte. Dönüşüm, kararlı bir güç gerektirir.

Yorum bırakın