” Seni nasıl mı seviyorum? Dur, yollarımı bir bir sayayım.” Elizabeth Barett Browning

Merhaba, nasılsınız? Sizlere teşekkür ederek başlamak istiyorum. Bu haftanın yazısı sizin görüş ve önerilerinizle şekillendi. Konuya pek çok açıdan bakarak yaklaştım. Bir kapta topladım ve şimdi de bir bakışla sizlere sunacağım.
İlişki ne demek? İki veya daha fazla şey arasındaki karşılıklı ilgi, bağ. Kişileri birbirine bağlayan bağ, yakınlık, dostluk. Bir nesnenin uzayda diğerine göre konumu diye tanımlanmıştır. Peki, ilişki kavramının sizdeki anlamı nedir diye sorsam ne derdiniz?
Yetersizlik ise, istenilen nitelikte olmama durumu, verimli olmama durumu diye açıklanmaktadır.
İnsan, hayatta kalmak için başkalarının varlığına ihtiyaç duyan, yaşamı paylaştıkça zenginleşen sosyal bir varlıktır. Çoğunlukla hepimiz duygusal ve fiziksel bağlar kurmak, yakınlaşmak isteriz. En değerli anılarımız sevdiklerimizle paylaştıklarımızdır. İlişkiler içinde gelişiriz.
Güçlü, sağlam ilişkiler içinde olma eğilimimiz vardır çoğunlukla. Yapılan bilimsel araştırmalarla da sağlam, güçlü ilişkilerin; uzun, sağlıklı ve mutlu yaşama katkısı olduğu kanıtlanmıştır.
Her ilişki bir tür alışveriştir diyerek evrensel yasalara da atıfta bulunabiliriz. İnsan yani ”Ben” olarak tanımlanan nesne varsa; ”Ben” ile olan, her şeyle olan bağlantıdan, ilişkiden, alışverişten bahsedebiliriz. Anlaşılacağı üzere konu geniş bir konu.
İlişkinin türüne göre, karşılanması beklenen ihtiyaçlar
farklılık gösterir.
Belli başlı ihtiyaçlar şunlardır:
- Güven
- Aidiyet
- Sevme
- Sevilme
- Aşk
- Aile kurma
- Cinsel doyum
- Çocuk sahibi olma
- Şefkat
- Huzur
- Anlayış
- Kabul görme
- Sosyal destek
- İş/kariyer edinme
- Sosyal statü gibi
Şimdi burada önemli bir kaç soruya cevap aramak bizlerin bakışında bir dönüşüm gerçekleştirecektir.
Gerçekten ihtiyacımız/ihtiyaçlarımız olan ne/neler?
İlişkilerimizde hangi ihtiyaçlarımızı karşılayabiliyoruz?
Hangi ihtiyaçlarımızın karşılanmadığını düşünüyoruz?
Peki, Kendimizle ilişkimiz nasıl?
İlişkiler canlıdır ve her canlı gibi sürekli değişirler. Değişim yaşamayan ilişki yoktur. Herakletios’un söylediği gibi değişim kaçınılmazsa, ”Neyi bilirsem geri kalan her şeyi bilirim.” (Mundaka Upanişad, 1.1.3) Hint felsefesinin temel metinlerinden Upanişadlar’ın günümüze kadar ulaşması ile Kendi içsel; Gerçek arayışımızda bizlere rehberliğinden bahsetmeden geçmek olmazdı.
İlişkiler karmaşıktır, çünkü insan karmaşık bir varlıktır. Tarihi, yaşamımızdaki ilk ilişkimize kadar uzanır.
Örneğin bizler;
İlk ilişkimizi annemizle kurduk.
Buradan diyebiliriz ki bir ilişkinin niteliğini, tarafların genlerle kodlanıp yaşamın içinde şekillenen mizaçlarının karşılıklı etkileşimi belirler. Hepimiz birer genetik ve tarihsel mirasçılarız. İlişkiler, geçmişten geleceğe uzanan iletken bir kablo gibidir. Kuşaklararası aktarımla her bir eylemi, eylemsizliği, özelliği tersi ile birlikte iletir. Asıl mesele kişinin Kendini bilmesidir. Varlığının nedenlerine, araçlarına ve hedeflerine odaklanmaktır. Bir niyetle, istekle başlayan eylem her bir yeni eylemi yani neden sonuç ilişkisiyle evrensel bir yasayı/ yasaları tekrar eder dururuz bilinçli ya da bilinçsiz olarak.
Başka bir açıyla denebilir ki insanın kendisi ile yani bedeni, düşünceleri ve duyguları ile ilişkisinde idrakle, iradeli, hayatını yönetme becerisini kazanmasıdır. Kendini Bilmek! Bunun için de temel ve evrensel sorulara cevaplar ve kendi doğamızla ilgili cehaletimizi bilgeliğe dönüştürerek/yönelerek doğru bakış geliştirmek önemlidir. Nasıl mı? Doğru bilgiye ulaşarak.
Herkes kendi yetersizlik duygusu ile özgürlüğü arar. Yaşamın derinliğini ve ”Benim” dediğimizde olan üzerinde düşünmek, kavramak başlangıç için bir adım olabilir. Bunun için de en güçlü köprü nefestir. Ayrıca zihninizde sınırlandırıcı, baskın düşüncelerinizi fark ettikçe onları dönüştürebilmeniz için de nefes ile birlikte güçlü bir metoda ihtiyaç duyacağınız kesindir ve güçlü bir metot kesin çözümdür. Tabi ki yaşamınızın kontrolünü ele almak ve her olanla ilişkilerinizde tatminlik seviyesinde özgür, saygın, huzurlu, sevgiyle, dengeli, içsel zenginliğinizin dışa vurumu ile yaşamak istiyorsanız…
Sevgi ve saygı ile. Arzu Aykın / Nefes ve Yaşam Koçu
”Sessiz ol ya da sözlerin sessizlikten daha değerli olsun.” Pisagor


Yorum bırakın