”Yönetici ilke, zihin huzuru, özgürlük ve sakinliktir.” Epiktetos

Merhaba, nasılsınız?
Kendinize yaklaşmanızın ve kendinizle konuşmanızın yolları, kendin ve çevrenizle iletişimlerinizde davranışları kolaylaştıran bedenin ve zihnin bazı halleri vardır. Bu yazım bazı temel prensipler hakkında olacak. Hazırız! O zaman başlayabiliriz:)
İnsan; geniş bir yetenek ve bilgi zenginliğine sahiptir. Bunun farkında olamamak, insanda kafa karışıklığı, öfke, suçluluk, pişmanlık, yetersizlik, yoksunluk, güvensizlik gibi duygular içinde, tutunarak, şikayet eder bir dille kendini ifade eden bir hal içinde olur. Gerçekte bu potansiyelin varlığına ilişkin ip uçları hep bizimle birliktedir, hatta o kadar tanıdıktır ki onlara aldırmayız.
İnsan; evrendeki en yetenekli, en heyecan uyandırıcı, gizemli, karmaşık bir varlıktır. Yaradılışındadır gizemi. Duygularımız, hislerimiz, hayallerimiz, tam ve bütün potansiyeli ile yetenekli fakat ihmal edilen zihin-beden dilimiz ve onun tepkileri içimizdeki kaynaklardır. Kaynaklarımızı tanımadan, idrak etmeden aklın ayırt edici gücünü nasıl kullanabiliriz? Bi kaç dakika düşünelim…
”Delilik ve özgürlük bir arada olamaz.” demiş bir Usta.
Peki, bu nedir? Hayatta öğrenebileceğimiz en heyecan verici ve dengeleyici yetenek bilinçaltını kullanmaktır. Kendimizle bir iletişim kurmamızı sağlamakla birlikte, hayatımızın düzenli, daima ve disiplinli bir parçası haline getirmeyi öğrenmek; bize, sonsuz kaynaklara güvenilir bir şekilde ulaşma imkanı sağlar. Nasıl dediğinizi duyar gibiyim… Cevabı değerlerinizde, hayat amacınızda, misyonunuzda.
Aklın ayıt edici özelliğini geliştirmek, bir çok duygusal bilgi türlerini fark etmeyi sağlamakla birlikte, esnek bir yapıya sahip olmak özelliği kendiliğinden ortaya çıkar. Böylece etkili, güvenilir ve daha kolay bilgiye ulaşırız.
Peki, kendimize kulak verme, ilgi gösterme alışkanlığını nasıl edinebiliriz? ”Bunu yapmam lazım” diyerek olmadığı kesindir.
Her şeyi gerçekte oldukları gibi görmek, algılamak kendimizle bağlantı kurmayı başardığımızda olacaktır. Peki, bağlantı kurduğunuzu nasıl bileceksiniz? Kanıt; bilme, biliş halinizdedir. Kendiliğinden ortaya çıkan bilgiyi bilirsiniz. Bilme hali, çalışılmış, sakin huzurlu bir zihinle mümkün olup, içsel bilgeliğinizle iletişime geçersiniz.
Kendini Bilmek, hem bir durum hem de bir süreçtir. Bir kaç anahtarı vardır;
- Bütün duyularınızdan gelen bilgilerle yüzleşme, fazla yüklerden özgürleşmek,
- Doğru tavır, kabul etmek,
- Kendine saygı, sevgi göstermek,
- Fiziksel, zihinsel, duygusal ruhsal gelişiminize önem vermek,
- Sorgulamak, Tek Gerçek bilginin doğrusuna ulaşmak,
- Meditasyon.
İnsan nedir? Mark Twain kitabını okumanı önerebilirim.
Yine bir soru; Sizin için doğru olan ne? Cevabı kişinin kendinde; değerlerinde, burada bulunma nedenindedir. Buna nasıl ulaşırsınız? Cevap yine sizdedir. Burada önemli olan size destek olacak olanı bulmaktır. Kolaylaştırıcı bir öneride bulunursam; en başta ihtiyacınız olan açık bir zihin. Peki bu nasıl mümkün? Doğru sorulacak sorularla.
Kendinize izin verin ve bir adım atın. Dikkatinizi ”Kendin Olma”ya davet ettiğinizde içsel bilgeliğinizin giriş kapısından adım atmış olursunuz. Bu bir fırsattır ve sizi zenginleştireceği kesindir.
Bu süreçte karşılaşabileceğiniz stresli bir durumu tatmin edici bir duruma, dengeli bir bakışa nasıl dönüştürebileceğinizi öğrenmenizde bireysel ve grup çalışmalarımla size destek olmak için buradayım. Çalışmalarıma katılarak daha büyük bir amaç, bilgelik, olgunluk ve duruşla nasıl hareket edebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Sevgi ve saygıyla. Arzu Aykın
“Temel kimliğimiz tanımlanamayan bir gizemdir. Ama o göreceli bir gizem değildir. Doğası itibariyle gizemdir.
Doğa saklanmayı sever. İşte! Bu doğa, kozmik ve evrensel, öncesiz, sonrasız, içkin doğadır. İlahi akıl; ”İNSANİ YASALARIN KURUCUSUDUR.”
Hiç batmayacak olandan kim,
nasıl kaçıp, saklanabilir?” Herakletios


Yorum bırakın